Fikir çilesinden ve bir dünya görüşünden mahrum olan o komitacılar çeşitli dış kuvvetlerin yardımıyla Sultan İkinci Abdülhamid Han'ı devirip İmparatorluğumuzun başına çöreklenmeyi kendi zaferleri sanmışlar ve elleri kanlı bu komitacılar sürdürdükleri keyfi idare sonunda Devlet-i Aliyye'yi bir dünya savaşı içine atıp batırmayı becermişlerdir!
Dünya tarihi tedkik olunsun görülecektir ki hiçbir milletin tarihinde böylesine bir şenâat ihânet ve denâat örneği yoktur.
İttihatçılar sokak ortasında hatta Bâbıâli koridorlarında adam öldürmüşler ve gerçekten kimse onlara hesap sormamış soramamıştır! Bu zihniyette gazeteci Hasan Fehmi Galata Köprüsü üzerinde vurulmuş; diğer bir gazeteci Ahmed Samim bir akşam karanlığında Bahçekapı'da börekçi fırını önünde cansız yere serilmiş; iktisadi makaleleri ve isabetli tenkitleriyle tanınan Zeki Bey Bakırköy'de öldürülmüş ve daha niceleri İttihad ve Terakki fedaîleri tarafından harcanmış neticede bütün bu cinayetlerin faili bulunamamıştır!