Afganistan ve Irak işgalleri ve bu ülkelerde yeni devlet sistemleri kurma girişimleri "ulus inşası" (nation building) terimini öyle popülerleştirmiştir ki terim bugün bakanlar ve hükümet başkanları tarafından bile kullanılmaktadır. Ekonomik ve politik küreselleşmeye ilaveten sayısız etnik çekişme iflas etmekte olan ve iflas etmiş devletler insani müdahaleler ve barışı koruma operasyonları ile tanımlanan bir dönemde yeni ulus-devletler inşa etmek konusu sıradışı bir önem arz etmektedir.
Ulus inşası Somali'deki başarısız müdahaleden sonra dış güvenlik ve kalkınma politikaları üzerine yapılan tartışmalarda önemli bir yer tutmuştur. Terim bugün her seferinde net anlamı açıkça kullanılmadan kalkınma politikasında olduğu kadar bölgesel istikrar emperyal kontrol çatışmanın sevk ve idaresi ve önlenmesi konularında da kullanılmaktadır.
Günümüzde "Ulus-İnşası" üzerinde yürüyen uluslararası tartışmalara ağırlığını ABD'li yazarlar özellikle de yeni muhafazakar çevreler koymaktadır. Bu kitap ise "Yaşlı Avrupa"dan akademik ve politik alternatif eleştirel bir bakışı sunuyor.
Kitabın ilk bölümü ulus inşasının genel ve konsepsiyonel sorunlarıyla ilgili bir bölümler seçkisidir. Bu bölümü Afrika Yakın ve Orta Doğu ile Balkanlar'dan önemli örnek olguların analizi izlemektedir. Üçüncü bölüm ise ulus inşasının politik terimler çerçevesinde çözümü ile ilgili sorulara odaklanmaktadır.