Günümüz dünyasında iz bırakan kişi ve şirketler haline gelebilmenin ana şartı hatta belki tek şartı 'ürününüzün bağlı olduğu güçlü bir marka yaratmak' olarak şekillenmiş durumda. Fakat marka nasıl yaratılır? 'Marka' kavramını en sade haliyle 'ürüne konan isim' tanımından farklı kılan nedir?
Aslında sorular bunlarla bitmiyor. Markanın kulağa hitap edişi logo pazarlama aktiviteleri reklam hep markanın 'marka' aşamasının başarısını belirleyen faktörler. Fakat bunun tanım olarak gerisinde ancak önem olarak ötesinde olan bir şey varsa o da markanın 'marka' imajını yükseltebilmesi ve müşteri gözünde saygın bir platformda istikrar sağlayabilmesi için takip etmesi gereken prensipler. Dan Herman "Marka Olmak İstiyorum!" isimli kitabında bu prensipleri irdelerken bugüne dek 'Marka' üzerine söylenmiş ve üzerine çok düşünülmemesi sebebiyle haklılığı sorgulanmamış pek çok klişenin üzerine gidiyor. Yer yer agresif sıkıştırmalarla 'Lovemarks' kavramı yaratıcısı Kevin Roberts'ın; kitapları ülkemizde de yayınlanmış stratejik düşünme guruları ve ünlü marka-pazarlama yazarları Al Ries ve Jack Trout'un bile uzun uzun eleştirildiği ve okuyucuda ciddi şekilde farklı ufuklar oluşmasına sebep olan bölümler kitabı oldukça başarılı bir çalışma haline getiriyor.
Yeri gelen bölümlerde 'Marka' konusuyla ilintili her insani zaafımızı inceleyen kimi satırlarda psikolojik ayrıntıları bulup çıkaran 'Marka Olmak İstiyorum!' hayatta kalmanın tek yolu haline gelmiş olan 'markalaşma' sürecinde her girişimcinin ve 'içeride' neler oluyor merak eden her tüketicinin ilgi ve merakla okuyacağı bir kitap olacak. Aralık ayı içerisinde Management Center Türkiye'nin düzenlediği İstanbul 7. Pazarlama Konferansı'nın konuk konuşmacılarından olan ve yaptığı konuşma ve imza günü ile büyük ilgi toplayan şirketiyle Coca Cola IBM Roche gibi markalara danışmanlık hizmeti veren Dan Herman içinde bulunduğumuz sezonun çok konuşulan yazarlarından biri olmaya aday.