Türk dünyası konusu erbabınca eskiden de bilinen ve takip edilen ancak kitlenin tamamına ve dünyaya son yıllardaki gelişmeleri müteakip mâlolmuş bir konudur. Yakın yıllara kadar "Dış Türkler" diye anılan bu mesele ile meşguliyet; suçlanan "Turancı tehlike" yaftası ile cezaî takibâtlara uğratılan en hafifinden alay karikatür ve mizah malzemesi yapılan çileli bir işti.
Bu hatâlı ve çok vahim tutum sonucu milletimiz öz kardeşlerinden habersiz onlarla bütünleşmenin gururundan mahrum bırakılmış; bilgi birikimimiz yetişmiş insan gücümüz ve hazırlıklarımız hep noksan kalmıştır.
Türk dünyası meselesi dünyaya bakışımızı ve hayatı yorumlayışımızı kökünden değiştirecek büyüklükte bir ufuktur. Geç kalmış da olsak bu ufku yeniden yakalayabilmek millet hayatında belki de bin yılda bir önümüze gelecek ilâhî lütuftur. Bahsi geçen insanlar ve ülkeler dünyanın har hangi bir toplumu ve coğrafyası değildir; diliyle diniyle tarihiyle ve kültürü ile öz kardeşlerimizdir.