Roman liberal bir Avrupalının sömürgecilik ve henüz Üçüncü Dünya diye adlandırılmaya başlanmamış olan toplumsal yapı karşısındaki ikircikli tutumunu ortaya koyar: Bir yandan sistemin arkaik olduğunu düşünse de diğer yandan bir düzen ve görev adamı olarak bizim sulu gözlü ve gülünç insancıllığmızla hafifleştirilmemiş olan ceza gibi ceza'ları takdir etmektedir içten içe.
Mirbeau'nun cevabını aradığı soru aslında şudur: Şiddet ve zulüm psikopatolojinin bir sonucu mudur yoksa insan doğasının ayrılmaz bir parçası mıdır?
Batılı uygar toplumlar ikiyüzlü bir tavırla zulmü yadsır görünürkenaslında etrafa durmadan şiddet tohumları saçmakta dünyada yaşanan zulmün bizzat mimarı ve seyircisi olmaktadır.