Savaşların tarih boyunca ortaya çıkardığı önemli problemlerden biri savaş esirleri olmuştur. Tarihin bilinen zamanlarından bugüne gelen çizgide esirlere uygulanan muamele kötüden iyiye doğru bir seyir izlemiş uluslararası hukukun ortaya çıkışı ve gelişmesine paralel olarak son derece insanî boyutlar kazanmıştır. Bununla birlikte uluslararası ilişkilerde hâlâ kuvvet dengelerinin en önemli rolü oynaması esirlerle ilgili hukukun uygulanmasında büyük güçlüklere ve çifte standartlara yol açmaktadır. Esirlerin durumuyla ilgili 1949 Cenevre Sözleşmesi'nden bugüne kadar geçen yarım asrı aşkın süre içinde başta Sırp-Boşnak savaşı ABD-Irak savaşı ve Filistin-İsrail çatışmaları olmak üzere birçok olay bu hususu bütün açıklığıyla gözler önüne sermiştir.
Batı'da savaşın ve esirlere uygulanacak muamelenin hukuka dayandırılması konusunda atılan ciddî adımlar daha bir asırlık bir geçmişe sahipken İslâm esirlere uygulanacak muameleyi başlangıçtan beri hukuka dayandırmış bu konuda ortaya koyduğu insanî esasların seviyesine uluslararası hukuk ancak yeni ulaşabilmiştir.