Yazarın çocukluğundan başlayarak belleğinde sakladığı ve katman katman geçmişten bugüne taşınan gerçek yaşam çizgilerinden oluşan anılarının kâğıda dökülmesiyle özdeksel varlık kazanan bu kitap bir bakıma yazarın kendisinin çevresinin içinde yaşadığı büyük toplumun tarihine ışık tutma amaç ve savını birlikte taşımaktadır.
Bu anılar bir tarih kitabı değildir. Değildir de yakın geçmişimizi yazanlar için karınca kararınca o zaman dilimi içinde yaşanmış olaylar yönünden tarihe düşülmüş bir not olarak görülüp değerlendirilebilir.
İsmet Paşa'nın bir sözünden esinlenerek denilebilir ki "Toplumda bugüne değin na-muslular en az namussuzlar kadar yürekli olamadılar.." Onlar hep Atatürk'ün getirdiklerine inanmakla yetindiler bu getirilerin ilerletilmesi geliştirilmesi toplumun bu getiriler ışığında örgütlenmesi yüceltilmesi için savaşmadılar..
Gerçek kurtuluşumuzun büyük ölçüde gecikmesi bundandır.