'Evet bulduğumuz yazıtta mezar taşı işareti ve bir insan resmi vardı. Tabii ki o devirde çoğu insan mezara eşyalarıyla birlikte gömülürdü. Bunlar da büyük olasılıkla mezar hırsızlarıydı. Mezarları en iyi onlar tanırdı. Şeytan da onları tercih etti. İyi ruhlu bedenleri diriltemezler. Ama iki bin beş yüz yıldan beri kimler gelmiş kimler geçmiştir. Kötü ruhluları mutlaka dirilteceklerdir. Gününü ise mahkûmların idam edildiği gün olarak seçeceklerdir. Testinin üzerinde iki dik çizginin yanında bir yatık çizgi bir de nokta vardı. İşte bu yılı gösterir. Yani her çizgi bin yılı yatık beş yüz yılı nokta ise yüzyılı gösterir. Yani tarih 2600'dür. Bize göre milattan önce onlara göre bu milat yoktu. Ay geceyi ifade ediyor. Normalde gündüz güneşli bir havada dikilen çubuk saati gösterir. Yani çubuğun gölgesinin en kısa olduğu an güneş en tepedeyken yani saat on iki olduğu andır. Bu ay ise gece on ikiden sonrasını gösteriyor. Mevsimler ise çiçek gün yaprak ve kar şeklinde gösterilir. Her mevsimin ayını belirtmek için ise üzerine üç dallı yonca resmi konur. Ayın kaçıncı günü olduğunu ise soldan sağa doğru olan çizikler gösterir. Burada da yaprak üzerinde üç yapraklı yonca ve en soldaki yaprakta yedi tane çizgi var. Yani mevsim sonbahar tarih eylülün yedisi.'
'O gün ay tutulması olacak!..'