Türkiye sinemasıyla barıştı... İlgi yarışında Babam ve Oğlum'dan sonraki bayrağı Dondurmam Gaymak aldı. Sektörün devlerine kafa tutan dondurmacı Ali Usta'nın traji-komik hikâyesi kısa sürede sınırlarımızın dışına taştı. Usta oyuncu Gerard Depardiue'ye oradan da Oscar'a kadar uzandı... Gerçi adaylar arasında gösterilmedi ama Türk halkının gönül birinciliğini kazandı.
Yüksel Aksu'nun yazıp yönettiği Dondurmam Gaymak amatör oyuncularla Muğla halkının içten katılımıyla çekilen bir film. O yörenin ağzı geleneği ve hoşgörüsüyle kavrulmuş.. Hiçbir 'katkı maddesi' içermiyor. Belki de bundan ötürü mütevazı davranıp imkânsızı isteyenlerin filmi.. Ya da Don Kişot misali kaybedilmiş bir davanın fedakâr kahramanının hikâyesi..
Dondurmam Gaymak sinemanın asıl görevinin düşündürerek eğlendirmek böylece sanatların en yücesine yaşama sanatına hizmet etmek olduğunu iddia eden Brecht'in söyleyip de yapamadığını başarmış yapıtlardan.
Ali Saydam
Dondurmam Gaymak bir anda hiç öyle konumlanmamasına rağmen Türkiye'nin kendi öz anti-küreselleşme simgesi oluyor. Bu filme giden herkes vahşi kapitalizme bir gol atmış olacak.
Oray Eğin