Yaşayan antropologlar arasında başka disiplinler üzerinde en fazla etki yaratmış isimlerden biridir Mary Douglas. Klasik eseri Saflık ve Tehlike'de yetkin bir örneğini verdiği metodolojisinin en önemli yanı "ilkel" denen kültürleri ve kendi kültürünü anlamak için ayrı ayrı analiz yöntemleri kullanmayı o kültürleri "ötekileştirmeyi" reddetmesidir. Sömürgeci antropoloji geleneğinin kendi kültürünü rasyonel ve üstün diğer kültürleri de içerdikleri "tuhaf" inançlar ve ritüellerden dolayı irrasyonel çocuk ya da nevrotik görme tavrını entelektüel olarak savunmak bu kitapla birlikte imkânsız hale gelmiştir. İlk kez yayımlandığı 1966'dan bugüne kırk yıl içinde ritüeller sınıflandırma sistemleri ya da kolektif bellek üzerinde çalışan birçok araştırmacıya esin kaynağı olan bu müthiş kitabın Türkçede de benzer bir yaratıcılığı teşvuk etmesini umuyoruz.