İslâm mensuplarını ilahî terbiyeye uygun şekilde eğitmek ister. İslâmî şahsiyet insanın sadece düşünce açısından şuurlandırılması değildir; onların terbiye edilmesi de lazımdır. Zira İslâm ancak arzu ve eğilimleri doğru terbiye edilen insanın temel ölçüsü olabilir. Böyle bir eğitimden geçmeyen kişinin Allah'ın sınırlarını koruması ise çok zordur.
İslâm'ın hayata ve topluma egemen olması için yapılacak çalışmanın ilk ve temel hedefi İslâmî şahsiyet olmalıdır. Çünkü zorlukları aşarak hedefe ulaşmayı sağlayacak en önemli güç hiç şüphesiz budur. İslâm'ın öncüleri olacak şahsiyetleri hem ruhî terbiye takva ve ahlak yönünden hem de fikrî yönden yetiştirmek asıl hedef olmalıdır. Cahiliye toplumunun etkilerinden ve İslâmî prensiplerle toplumun sorunları arasında sentezler yapmaktan kurtulmadan İslâmî şahsiyetin oluşması da mümkün değildir.