Bu kitap bir Tarih kitabı değildir.
Ancak; Tarih ve Felsefe arasındaki diyalektik bağ ile şahsi edinim ve bilgilerin birleştirilerek kaleme alındığı bir anlatı kitabıdır.
Anlatının; tarihin kendini yenilemediği bir sarmal olarak ele alındığı "Hegel" felsefesiyle pek örtüştüğü söylenemez.
Çünkü şahsi izlenim ve edinimlerimde tarihin bir sarmaldan çok dairesel devinimlerle sürekli kendini tekrarladığı gözlemlenmiştir.
Geçmişe dayandırılarak sınırsız olan içerikle birleştirilmiş ve katılımcı olunarak anlamlandırılmaya çalışılmıştır.
İnsanın aklının ve tutkusunun ilerlemeci bir üslupla kendini kavradığı ölçüde yazılmış bir kitaptır.