Türk Milletinin Atatürkün önderliğinde büyük bir mücadeleden sonra kurduğu Türkiye Cumhuriyeti bugün seksen yaşma ulaşmış bulunuyor. Bir insan ömrü denilebilecek seksen yıl şüphesizdir ki; devletlerin ve milletlerin tarihlerinde çok uzun bir süre değildir. İnanıyoruz ki; temel esaslarına bağlı kalındıkça ve kuruluş felsefesi yaşatıldıkça Türkiye Cumhuriyeti Devleti de daha uzun asırlar yaşayacaktır.
Devletimizi kuran Mustafa Kemal Atatürk orta halli bir Türk ailesinin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiş ilk çocukluk ve gençlik yıllarını Selanik gibi kozmopolit bir şehirde geçirmiş dönemin en iyi eğitim kurumları sayılan askerî okullarında eğitimini tamamlamış ve genç bir kurmay subay olarak dağılmakta olan bir imparatorluğun bütün yükünü omuzlayarak meslekî deneyimlerini çoğu zaman acı olaylarla kazanmıştır.
Tarih Ona Türklüğün kaderinde adeta bir dönüm noktası olan Yirminci Yüzyılın ilk çeyreğinde büyük bir sorumluluk yüklemiş O bu tarihî sorumluluğu bütün olumsuzluklara rağmen cesurca üstlenmiş ve başarıya ulaşmıştır. Günümüzdeki gelişmeler Atatürkün büyüklüğünü ve vizyonunu her geçen gün bir kere daha ortaya çıkarmakta ve adeta onu ölümsüzleştirmektedir. Bugünkü ve yarınki nesillere düşen görev Atatürkü doğru anlayarak doğru anlatmak ve onun "en büyük eserim " dediği Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmaktır.