Roman yazma iddiası ile ortaya çıkan kimsenin yalın olarak dil hâkimiyeti ve dil zevki eserinin zevkle okunmasını sağlayan unsurlardan biridir. Fakat yeterli değildir. Kurgu ve tekniğin payı da o kadar önemlidir. İnsan hayatında yalın gerçeklerden çok daha önemli düşler de vardır. Roman işte böyle gerçek üstü bir konuma sahip olmak durumundadır. Bu söylediğim romanın hayattan farklı ve kopuk olduğu anlamında değil. Herkesin acı tatlı olaylarla örtülü bir geçmişi vardır. Bulunduğu noktadan dönüp onlara baktığında hepsi birer yaşanmış düşler hayaller gibidir. Ancak halâ geleceğe doğru akıp giden mesajlarla doludurlar. Bu yüzden hatırlanır değerlendirmelere tâbi tutulurlar. Neticelere ve sentezlere ulaştırılırlar. Okunan bir roman da böyledir işte. Kendimizle çevremizle duygu ve düşüncelerimizle yüzleştirirler bizi. Her şeyi değil de bazı şeyleri yeniden keşfetmemize üzerinde yoğunlaşmamıza yol açarlar.(Yahya AKENGİN).
Yazarın bu romanı İstanbul Tuzla Belediyesi 700.Yıl roman armağanlarını kazandı.