Türkiyede din konusunda çok uzun zamandır bir kargaşa yaşanmakta. Karmaşanın temel nedeni de dinin kendi içinde mi yoksa toplumdaki yeri açısından mı ele alınacağına bir türlü karar verip bu yönde tutarlı hareket edilememesi.
Öncelikle kişisel alanla toplumsal alan kavramlarını açıklamak gerekir inanç boyutuyla din tamamen kişiseldir. Bunu kamuya taşımak sorunlara neden olmakta. Baskılar engellemeler vs.
Din kültürü düşünüldüğünde de din kamusaldır. Öyleyse ne yapılmalı?
Eğer kişisel alanla toplumsal alan sınırını iyi belirlersek sorun çözülmüş olur. Bu konuda bütün aydınlar ve sorumlu makamlarda olanlara önemli görevler düşmekte. Karşılıklı olarak önyargısız peşin hüküm vermeden saygı ve hoşgörü içinde yakınlaşılmalıdır.
Din insanın ortaya çıkışından günümüze kadar kişisel ve toplumsal açıdan yaşantılarda daima önemli olmuştur. İnsanlık tarihinde kimi dönemlerde devleti de insan vicdanını da yönetmiş hükmetmiş bazan da -kurt ulunması gereken- bir varlık olarak görülmüştür.