Düşüncelerini çile yumağına çıkın yapan sevda yolunun dertli yolcusu huzura tebessüm ederken denize leke düşer.
Türkiye kazanında yabancı ideolojilerinin fikirleri kaynatılır. Böylece uğursuz kurşunlar gök ekinleri biçer. Bitmeyen hasret girdabında hayaller mekânlara sığmaz.
Bey belirsiz meydan ıssız olan ülkemizde hayat bir varmış bir yokmuş olur.
Kuşları vururlar. Kanadı kırık umutlan yarı kalmış kuşlar düşledikleri dünyaya doğru uçamaz.
Eylül sancıları yaralı gönülleri dağlarken:
"Vatanımız ha ekmeğini yemişim ha uğruna kurşun!" sözü ile bir devrin acıları bu kitapta dile gelir.