Gölge Boksörü 90'lı yılların başında iki Almanya'nın birleşmesinin hemen ardından büyük kent merceğiyle Berlin'i odağa yerleştiren bir roman. Inka Parei'ın bütün şiddeti ve vahşetiyle büyük kenti bir cangıl olarak betimlediği Gölge Boksörü iki kadının Berlin'in doğusu ile batısı arasında gidip gelen arayışlarının izinde geçmişinin gölgesiyle savaşan bir ülkeyi ve insanlarını konu alıyor. Karakterleri Hell ile Dunkel'in aracılığında Batı ve Doğu Almanya'yı karşı karşıya getiren çift katmanlı bir örgüsü var Gölge Boksörü'nün: Çarpışmak için kendinden başka bir düşmana ihtaycı olmayan deyiş yerindeyse kendi alter ego'su ile hesaplaşan bir ülke ve insanlarının öyküsü bu geçmişin boşluğunda asılı kalanların anlatısı. Yapıtları kimi eleştirmenlerce "Berlin Jenerasyonu" adı verilen bir akıma dahil edilen Inka Parei'ın ilk romanı Gölge Boksörü düşmanın köşe başında değil kişinin kendi içinde pusuya yattığı bir büyük kent romanı.