Marcel Ayme'nin çoğu yapıtında olduğu gibi İğreti Surat'ta da fantastik ile gerçekliğin birbirine eklemlendiği tuhaf insanların aslında çoğu kez kendileri de tuhaflıklar yapan normal insanlarla yan yana yaşadıkları bir dünyayı çiziyor. Görünürde iyi bir işi huzurlu aile bir yaşantısı olan kentli Bay Cerusier'nin yüzünü kaybetmesinin hikâyesini anlatıyor. Eskisinden çok daha yakışıklı olan bir adamın yüzünün değişmesiyle birlikte o zamana dek kontrolünü elinde bulunduramadığı yaşamına hükmetme arzusunun kimi zaman keskin bir mizahla aktaran roman ikinci bir şans yakaladığını düşünen bu adamın macerası. Yapıtın bir başka özelliği de usta eleştirmen ve çevirmen Nurullah Ataç tarafından Türkçe'ye aktarılmış olması. 1955'deki ilk basımından elli iki yıl sonra gözden geçirilmiş biçimiyle yeniden bastığımız roman okuyuculara dünya edebiyatının seçkin bir yazarının eserini usta bir kalemin çevirisiyle okuma şansı veriyor.