Ava ve silahlara tutkun güçlü bir kral tahtı oğluna devredeceği günü dört gözle beklemektedir fakat iyi yürekli ve zeki bir prens olan Kahraman'ın hayata bakışı babasının beklentilerine veya alışılmış kahramanlık kalıplarına uymaz: O avlanmaya karşıdır silahlara sırt çevirir ve savaşın düşüncesi bile tüylerini ürpertir.
Kahraman kralın gözünde bir korkaktır fakat davranışları zeki bir prensesin ona aşık olmasını sağlar. Prenses Kahraman'ın çatışmaları cesur ve kararlı bir prens gibi karşılamak zorunda bırakıldığı için içine düştüğü çaresiz durumların üstesinden gelmesine yardım edecektir. Mutlu sonla noktalanan öykünün bitiminde tahtın varisi olan prens bir kahramana dönüşür; böylece gücün ve şiddetin fikirleri haklı göstermek için kullanılmadığı bir toplum yaratma fırsatını yakalar.
Kahraman sevgi yayıyor. Bu öykü gülünç ve bazen absürd olaylar yoluyla bize karakterlerin psikolojik profilini gösteriyor bizi heyecanlandırıyor ve insan kalbinin en yüce değerlerini düşünmemizi sağlıyor. Etiyopya'dan gelen bu masal bir kültürü paylaşmamız için bize ulaşıyor.
Renata Gallio'nun resimleri doku kullanımının ve imgelerin keskin hatlarının ön plana çıktığı sevimli ve incelikli görüntülerle metindeki espri anlayışını tamamlıyor.