Türkiye'de siyaset belirli kalıplar kamplar kavgalar üzerinden sürdürülüyor. Yıllar onyıllar geçiyor tartışmalar değişmiyor. Kimse içinde bulunduğu kalabalıktan bir an için sıyrılıp dışarıdan bakmaya ve dışarıdan görünenin aksaklıkları üzerinde konuşmaya cesaret edemiyor.
Türkiye'de sol hareketlerin sözcüsü olarak görünen geleneksel siyasal yapılar sol hareketlerin doğal sınıfsal tabanına dayanmıyor. Tam tersine devlet kurmuş bir geleneğin bu anlamda 'merkez'in temsilcisi kökeninden geliyorlar ve hala bu kurucu merkezin gelenek ve alışkanlıklarını özgürlükçü ve dayanışmacı bir demokrasi anlayışının evrensel ilkelerinden üstün ve önde tutuyorlar.
Bu nedenle Türkiye'de siyasetin tarafları yeterince yerine oturamıyor ve doğru temsile kavuşamıyor.
Günay Türkiye'nin ve mevcut siyasetin demokratikleşmesi açısından makul tespitler ortaya koymakta ve sosyal demokrasinin evrensel değerlerinden Türkiye sosyal demokrasisinin çıkmazlarına kadar tarihsel ve teorik analizler sunmaktadır. Mevcut siyasi paradigmayı kökten eleştirerek var olan siyasete alternatif bir "karşı siyaset" önermektedir.