Yeşil yosun olup bağrına dolmuştu deniz mavisinin. Mavi gökyüzü olup kaplamıştı yaşamı doğayı yeşili. Ne gece ne derin siyahlığı bir şey yapabilirdi onlara. Yeşil ve mavinin sonsuz dansı başlamıştı yakamozlar üzerinde.
Göz kenarlarında ve dudaklarında arta kalan son boyalar sıcak suyla çıktı. Vücudu kahkahalara malzeme olmanın sorumluluğundan arındı.
Sırtımız palmiyelerde yüzümüz denize dönük güneş masalları anlatırdık birbirimize.