Eğer Anlattıklarımı Öğrenemezsen rahip olmayı nasıl başaracaksın? Varoluş hikâyesini yeni baştan tekrarlıyorum kulağını iyice aç ve beni dinle! Her şey o soru ile başladı. Gökyüzünde tanrıların bahçesinde yaşayan insanlar ellerindeki arpa tohumlarını bahçeye ektiklerinde nasıl yeşerip filizlendiğini gördüler. Küçük tohumların büyüsünü gören insanlar daha sonra o her gün gördükleri elmaların tohumunu düşündüler. Onlar da elmalara hiç benzemiyordu. Gördükleri hiçbir meyve ağaç ya da yeşillik tohumuna benzemiyordu. Elmaya bakan kimse asla tohumunu tohuma bakan kimse de asla elmayı hayal edemezdi. Tohum nerede elma neredeydi! Ağaçların kökleri dalları yaprak ve meyveleri vardı. Bütün bunlar onlara hiç benzemeyen birer tohumun eseriydi. Bu hevesle Tanrıların bahçesinde tüm otların tohumunu buldular. Bunun üzerine tanrılardan bir kısmı insanların bu meraklarından kaygılandılar. İnsanın bir gün bu merakla tanrıların tohumunu da öğrenmesinden korktular. Tanrılar aralarında bu sırrı insanlardan gizleme karan aldılar. Sırrı korumak için de Bu sizin merakınızın cezasıdır!