Felsefe ve din arasındaki ilişikiyi çatışma boyutuyla ele almak gerçekten de kişinin kendi öznel yaklaşımıyla belirlenecektir. Klasik dönem İslam felsefi düşüncesinin mümtaz isimleri arasında yapılan bu inceleme felsefe ve din arasıda dini açıdan görülen ilişkinin felsefi açıdan görülen ilişkiden daha karmaşık olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Felsefi açıdan görülen ilişkinin büyük bir ihtimalle bu ilişkiyi açıklayan teorilerin özü gereğince daha basit olduğu kabul edildiğinde çatışmanın dinamiklerinin her zaman için uzlaştırma saikleriyle örtüşmediği açığa çıkarken geleneksel olarak uzlaştırma diye nitelen yaklaşımların teknik anlamda uzlaştırma olmayabileceği ihtimali de kendini göstermektedir. Diğer taraftan perspektifinin karmaşıklığı hasebiyle çatışmaya ortam hazırlayanın din olduğu sonucuna ulaşmak geleneksel olarak algılandığı şekliyle dinin akıldan uzak olduğu önyargısına dayanak teşkil etmekten de uzaktır.