Her sahada çalışıyor didiniyor fakat akl-ı selim ile düşünemediğimiz için taklitten öteye geçemiyoruz. Fikirlerin yerini sloganlar almış okumayan veya okuduğunu anlamayan ezberlenmiş kelime ve cümlelerle konuşan insanlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor. Maddeyi hayatın mihveri olarak görmeye ve tefekkürümüze milli kültürümüze asas olan ana mefhumlara sırt çevirmeye devam ettiğimiz sürece de bu gidişe dur demek her geçen gün biraz daha zorlaşacaktır. Zira iman ahlak kanaat sabır bereket misali temel değer ve mefhumlarda birleşip kaynaşarak milli bir tefekkür zemini oluşturamayan toplulukların ne milli varlığı ne de milli kültürü olur.