Türkiye Irak'taki savaş gibi tehlikeli bir savaş ve işgalle karşı karşıya bulunuyor. Bu işgal sessiz ve sinsi bir işgaldir. İçimizdeki sivil işgal orduları ile Irak'taki askeri işgal orduları arasında çok benzerlikler ve bağlantılar vardır. Irak'ı işgal eden askeri işgal orduları da Türkiye'deki sivil işgal orduları da sömürgecinin aynı stratejilerinin uzantısıdır ve aynı komuta merkezlerine bağlıdır.Sovyetlerin yıkılmasına yol açan soğuk savaş şimdi Türkiye'ye karşı yapılıyor ve Türkiye de yıkılmak ve parçalanmak isteniyor. Sömürgeci bu hedefini gerçekleştirmek için önce kültürel ve psikolojik bir savaşla Türkiye'yi teslim almak iradesini ve direncini yok etmek istiyor. Savaş Türk milletinin arazisine uyduruluyor. Barış programlarının içerisine gizleniyor insanlarımızın en çok önem verdikleri en çok sevdikleri ve saygı duydukları değerleriyle örtüleniyor. Kitleler adeta sosyal ve siyasi bubi tuzaklarıyla kuşatıldıkları halde bunun farkında olamıyorlar.Türk milletinin ve başındaki yöneticilerin ve sorumluların bir an önce uyanması gerekiyor. Sessiz ve derinden gelen düşman saldırılarına Türkiye'nin bir an önce karşı durması ve ben varım ve var olacağım diyerek iradesini ve direncini ortaya koyması gerekiyor. Sessiz savaşı kazanmanın yolu öncelikle Türkiye ile savaşanları yakından tanımaktan yöntemlerini iyi anlamaktan geçiyor. Türk milleti 85 yıl önce milli Mücadelede düşmanını görüyordu ve tanıyordu. Gördüğü ve tanıdığı için savaştı ve kazandı. Bugün de kazanması için düşmanını görmesi ve tanıması gerekiyor. İşte bu kitap. Türkiye'yi yok etmeğe çalışan bu sinsi düşmanı gösteriyor ve tanıtıyor. Bu sinsi düşmanın sessiz ve derinden savaşını anlatıyor.