ben seni seviyorum diye sen beni sevmek zorunda değilsin
sen gider yumuşak görüntülü parlak barmeni seversin
ben seni özlüyorum diye sen beni özlemek zorunda değilsin
sen gider aradığında acı gördüğünde boşluk bırakmayanı özlersin
ben seni görmek istiyorum diye sen beni görmek zorunda değilsin
sen gider aynaya bakar kendini görürsün kendinde herkesi
bütün bunları anlamayacak kadar akılsız değilim ama sen
seni seven biri yokmuş gibi davranıyorsun ya işte bu dokunuyor bana
kendi meyvesinin ağırlığında dalı kırılan kiraz ağacı gibi
bir tuhaf bakıyorum etrafıma insanlara kendime
ve o dalda o kadar çiçek açmış olmama yanıyor içim
Tipik bir Ali Biçer yaratısı kitap. Aşk dolu.. Duygu dolu. İnsan hallerini apaçık tarif eden tabusuz şiirleri sizi de tarif etme iddiasında. Erdem ve toplumsal özlemler de kitaba sirayet etmiş.
Zevkle okuyacağınıza ve zevk alacağınıza emin olduğumuz bir kitap hazırladı Ali Biçer. Tabiî ki ruhsal duygularınızı azıcık olsun tatmin etme dersiniz varsa!
O kadar da yaşama küsmemiş iseniz seversiniz bu şiirleri..Biraz yaşamsal sevdanız varsa okumadan edemezsiniz. Gerçekten siz neden sırtınızı şiire döndünüz. Bir edebiyatçıya sorma aklınıza gelmiyorsa bir psikologa uğrarsanız yanlış mı etmiş olursunuz?!
'İkisine de gerek' yok diyorsanız. Bugün olmazsa da başka bir gün bu kitapla olunuz tavsiyesinde bulunuyoruz. Zira; duygular Şiirle buluşa bildikten sonra şiir tarif edilir mi?
HAYIR.
O halde siz bilirsiniz!!!