En iyi buğday yarışmasında senelerdir katılan bir çiftçi büyük ödülü o yıl da kazanmıştı. Yarışmayı izleyen gazeteciler çiftçiden bu başarısının sırrını öğrenmek istediler.
Çiftçi bu sırrın kendi buğday tohumlarını komşularıyla paylaşmasında yattığını söyledi.
Gazeteciler bu cevaba çok şaşırtılar:
'Onlar sizin rakibiniz olarak yarışmaya katılıyorlar. Buna rağmen ne diye tohumlarınızı onlarla paylaşıyorsunuz?'
Çiftçi:
'Neden olmasın?' dedi. 'Bilmiyor musunuz? Rüzgar olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu bakımdan komşularının kötü buğday yetiştirmeleri demek benim ürünümün de iyi olmaması demektir. En iyi buğday yetiştirmek için komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.'
Başarı Öyküleri 'başarı' kavramını ait olduğu yere yükselten; onu ben-merkezli ve maddeci yaklaşımların sığlığından kurtaran; 'başarı' kavramına duygusal derinlik ve manevi zenginlik kazandıran öyküler içeriyor. Öykü dizimizin diğer kitapları gibi okuyanı insan gerçeğine insan sıcaklığına akıl ülkesine ümide sevgiye düşünmeye aydınlık bir ruh iklimine çağırıyor. Düşündürürken duygulandırıyor duygulandırırken düşündürüyor.
Başarı Öyküleri'nin sizlere anlam ülkesine doğru anlamlı bir yolculuk yaşatacağını umuyor; hepinize iyi yolculuklar diliyoruz...