O andan sonra Cem Rodos'tanNice'e Chambery'den Roma'ya kadar uzanan uzun bir sürgün hayatı yaşamaya başlar. Kimi zaman yabancı bir prens kimi zaman da bir mahküm muamelesi gören Cem etrafındaki muhafızlarla kimi zaman umutlu bazen de umutsuz anlar yaşar. Ancak en sonunda Hıristiyan dünyasının rehinesi olduğunu fark eder.
Doğu'nun görkeminden sürgündeki ihanetlere uzanan gerçek şanssız ve altüst olmuş bir kaderin hikayesi; krallığı olmayan bir prensin trajik destanı.