Zehra kitap mütalaası sayesinde dünyanın bütün yönlerini öğrenmiş bir hanımdı. Bunları takdir etmemek elde değildi. Fakat Zehra Mansur'un hiçbir halini takdir etmek istemiyordu. Yüksek düşüncesi Mansur'un birçok hallerini zorla övmekten geri kalmıyordu. Diğer taraftan Mansur'un doktorluktaki ustalığı mektep derslerindeki başarısı bahusus fukara ve acezenin tedavisi hakkındaki fedakârane gayreti İstanbul'da emsalsiz olup dillere düşen muayenehanesi Mansur'u hüsn-ü tavsiye ediyordu. Yirmi yaşındaki bir çocuk İstanbul'da pek çabuk ünlenmişti. Fatma Zehra'nın düşüncelerini kendisinden alınan sözü anlattı. Mehmed Efendi büyük bir hayret ve sevecenlikle ölüm halinde yatan Zehra'nın yüzüne baktı. Bu halde yine güzelliği göze çarpıyordu.