Gecelerden bir geceydi. Kadın otele doğru yürümeye koyulduğunda yine her zamanki gibi sokaklarda bir insan kalabalığı vardı. Bu kalabalığın diğer kalabalıklardan bir farkı yoktu aslında o çocuk dışında. Çocuk metroya inen merdivenlerin hemen başındaki duvarda oturuyordu. Kadın çocuğa uzaktan bir göz attı. Oğlanın dudağından ucu yanık bir sigara sarkıyordu. Kadın bir yandan çocuğa yaklaşıyor bir yandan da çocuğun yüzüne bakıyordu. Çocuğun diri bir yüzü vardı burnu havalarda ama yakışıklıydı. Çocuk kadını gördü ve gülümsedi. Fakat bu gülümseme kadına çok yabancı geldi sanki bir anlaşmanın işareti gibi bir şeydi çaktırmadan kişisel; o ve çocuk derin sessizlikte üstü örtülmesi gereken bir eylemi gerçekleştirecek ortaklarmışçasına. Suç sayılmasa bile toplumda kabul görmeyen bir şeyi. Yoksa kadın öyle mi sanmıştı?
Delikanlı erotik aşkı yoğun biçimde anlatan ve unutulmaz bir sonla biten bir roman