Bu kitaptaki öyküleri birbirine bağlayan iki ana izlek var : aşk ve sürgün. Yurdundan uzakta gurbette yaşayan bir yazarın erotik dünyasını giderek Türkçe sözcükler ve nostaljiden oluşmuş bir yalnızlığa dönüşen serüvenini izleyeceksiniz Son Tramvayda. Paris'in kuytu otellerinden birinde Pınar'ın Sen Petersburg-İstanbul-Paris üçgeninde piyanosundan başka kimsesi olmayan Madam Suskova'nın gizemli ve yumuşak Penelope'nin bir kavağa sevdalanan göçmen işçi Mustafa'nın yaşamlarına tanıklık edeceksiniz. Nedim Gürselin ustaca kurulmuş şiirsel bir anlatım gücüyle yetkinleşen bu öyküleri arasında Radio France Internationale tarafından En İyi Yabancı Öykü Ödülüne değer görülen Mendil adlı öyküsünü de bulacaksınız.