Öldüğü eski evde sıkışıp kalan Mert'e ölümün sunduğu tek şey acı ve gözyaşıdır. Ölüm tüm güzellikleri çalmış onu iyi duyguların uzağında bir bilinmeze sürüklemiştir. Ama bir gün o dar dünyası yenilenip aşkı ayağına getirdiğinde her şey değişir. Kötü olan ölüm müdür yoksa aşk mı?Hüznün sevincin umudun aşkın ve ölümün fantastik bir boyutta bir araya geldiği farklı bir roman Hayalet Aşk...Sonra ölümü düştü aklına. Gülücüğü soldu. Cesedinin başında döktüğü gözyaşları yaşlı adamın konuşmaları konuştukça yüzündeki kırışıklıkların şekilden şekle girişi yalnızlığı çaresizliği özlemi hayalleri hayalini kurup da elde edemedikleri hiçbir zaman elde edemeyecekleri kirli dünyasının arınmaya başlaması canlılıkla hareketlenen haftalar değişim beklentiler karşılaşılanlar kararsızlıklar oyunlar ihtimaller hayal kırıklıkları aynı canlılıklarıyla yeniden rüzgârlar estirdi içinde soğuk bir ürpertiyle titredi çocuk. Ve düşünceler aşka çarpıp yerle bir oldular. Aşkın azametine yenildiler. Bilinmeyen bilinmeyecek olan aşkının... Hayalet aşkının...