Üniversite öğrenimi gördüğüm yıllarda eski İstanbul hanımefendilerini sık sık ziyaret ederdim. Bu zarif hanımefendilerin çoğu Cumhuriyetten evvel sarayla da ilişkisi bulunan anneannem tarafından akrabalarımdı. İstanbul'un hızla değişen çehresi içerisinde hiç ummadığınız bir sokak arasında karşınıza çıkıveren köşklerde konaklarda yaşarlardı. Ziyaretlerim boyunca büyük teyzelerimin dizlerinin dibinden ayrılmaz elimden geldiğince gönüllerini hoş tutmaya çalışırdım. Osmanlı'nın son dönemlerindeki sosyal hayatın nasıl olduğunu gençliklerinin nasıl geçtiğini nasıl eğlendiklerini sorar notlar alırdım. Eski İstanbul hanımefendilerinin uzun kış gecelerinde nasıl vakit geçirdiklerini dinlerdim. Bu yaşlı hanımların geçmişten bahsederken gözlerinin dolduğuna âdeta gençlik günlerine geri döndüklerine şahit olurdum.Eski İstanbul'da yaşamış bu nadide hanımlar zaman içinde birer birer hayata veda ettiler. Tabiatıyla onların tanık oldukları eski İstanbul folklorunu tespit etmek de artık imkânsız bir hâle geldi. Bu ziyaretlerimin özgün bir mahsülü olarak kaleme aldığım Âsitâne Efsaneleri adlı eserin eski İstanbul yaşam tarzını yeni nesillere aktarmada önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum.Yazar kitabının öyküsünü işte bu şekilde anlatıyor. Bu kitapta okuyacağınız 23 hikâye Osmanlı kadınlarına dair zihninizde son derece enteresan ve bir o kadar da gerçek bir resim oluşturacak. Kadın haklarının çokça tartışıldığı ve geleneklerimizde kadınların yeri üzerine çeşitli önyargıların dile getirildiği günümüzde bu eğlenceli efsaneler sayesinde eski İstanbul'un kadınlarını daha yakından tanıma fırsatı bulacaksınız. Kadın-erkek ilişkilerinin yanı sıra Osmanlı toplum yapısına ve değer yargılarına dair çok şey öğreneceksiniz. Halk arasında kullanılan dilden evlerde bulundurulan eşyalara âdet ve âdâba kadar unutulmaya yüz tutmuş ayrıntılar yakalayacaksınız.İstanbul'un geçmişten günümüze kullanıla gelen birçok adından biri olan âsitâne (başşehir) atmosferinde yaşanmış hikâyelerle keyifli dakikalar geçirmeniz dileğiyle