Tefekkür hayatın hududunu genişleten bir haslettir.
Düşünce dünyamızda bu ibretli hayat tablolarına tefekkür pencereleri açmak maksadıyla harekete geçtiğimizde önümüze hayat kadar geniş ve zaman kadar derin bir temâşâ sahası açıldı.
İlk anda kesrette boğulacağımızı sandık ama Bismillah diyerek Allah'a dayanıp o renkli ve ahenkli âlemlere daldığımızda her bir varlık türü kendi lisanıyla terennüm etmeye başladı.
Önce Fıtrat Lisanıyla konuşan mevcudata kulak verdik ardından İnsan Lisanıyla söylenenleri dinledik. Cemiyet Lisanıyla içtimaî hayatın işleyişine bakıp Zaman Lisanıyla zemin yüzünü temâşâ ettiğimiz uzun bir tenezzüh ve temâşâ seyahati yaptık. Neticede Risale-i Nur'dan Edebi Yansımalar teşekkül etti.