Yazımsal İletişim ve Halkla İlişkiler gündelik hayatımızdan yola çıkarak kurgulandı. Yaşamın içerisinde fark edilmeyen noktalar virgüller ünlemler ve soru işaretlerinin yerleri değiştirilerek; "İşte bir de böyle bir şey var" demenin bin birinci yoluydu...
Düşüncenin soyut bir durum değil somut bir eylem olduğu savunuldu ve imgelerin sözcük olmaktan öteye geçtiği durumlar örnekleriyle incelendi ve halıların neden uçamadığının cevabı verildi. Eser kolayca öznelleştirilen; "Böyle yaptım oldu" "Böyle yaptım neden olmadı acaba?" gibi işlevsiz cümlelerin yerine belli bir nedenselliğin varlığını sorguluyor.