... Soğuk bir Nisan günü kör ve ihtiyar bir kemancı morarmış elleriyle keman çalıp dileniyormuş. Yanına uzun boylu çok şık iki adam gelmiş. Birisi ihtiyarın paltosuna dokunarak 'kimse para vermeye yanaşmıyor değil mi? ' diye sormuş. 'Noel her şeye yeter evlat ama soğuktan kimse penceresini açmayı akıl etmiyor ' demiş yaşlı adam. Şık ve zayıf adam 'o zaman pencereler açılıncaya kadar devam et ' demiş.
İhtiyar güçsüz sesiyle 'imkanım olsa müziğimi Tanrı'ya duyurmak isterim ' demiş. 'Duyuralım o zaman ' diyen zayıf adam almış kemanı adamın elinden ve çalmaya başlamış. O eski keman bir anda bambaşka bir ruha bürünmüş. O açılmayan pencereler tek tek açılmış. Sokağa paralar yağmış. Zayıf adamın yanındaki genç paraları toplayıp yaşlı adamın keman kutusunun içine atmış.
Ve son notayı çekmiş zayıf adam. 'Bereketli bir gün ' demiş. 'Artık evine gidebilirsin. Ne istersen al ye iç ve Noel'in tadını çıkar.'
'Şaşkın ihtiyar adın ne senin evladım? ' diye sormuş. 'Bir kadeh de senin için içeceğim.' Zayıf adam 'Paganini ' demiş ve yürümüş.
Müziğin altın zamanı