"Vay be! Bu gidişle daha neler duyacağız kimbilir?Söylediklerin çok ilginç gerçekten.Kız Kulesi'nde koleralı hastaların tedavi edildiği ve siyanür deposu olarak kullanıldığı hiç aklıma gelmezdi.Karantine merkezi olarak kullanılması yine akla uygun geliyor ama siyanür deposu olarak kullanılması çok garip.Siyanürü depolayacak başka yer mi bulamamışlar?Hem nerde kullanıyorlarmış siyanürü?"
"Aman Ali! Sorduğun soruya bak.Nerde kullanacaklar?Tabii ki Kız Kulesi'ne gelen kızları zehirlemekte kullanıyorlarmış.Kızları öldürmek için yeteri kadar yılan bulamyınca çareyi siyanürü üzümlerin üstüne serpip ikram etmekte bulmuşlar."
Ali gülümsedi.
"Espri güzeldesiyanürü nerde kullanıyorlarmış?Merak ettim gerçekten."
"Gemilerdeki fareleri öldürmek için kullanıyorlarmış ama söylediklerime espri deyip geçme.Her esprinin altında bir gerçek yatar.Siyanür olayı ortaya çıkınca gazeteler 'Yıllar önce kralın kızını sokan yılanın tekrar bir başka zehir olarak Kule'ye geldiği' yorumunu yapmışlar."
"Hadi ya! Şaka yapmıyorsun? Doğru söylüyorsun değil mi?"
"Bu şaka değil.Gerçekten de böyle yorumlar yapmışlar.Şimdi gazeteciler benim halimi bilseler ' Yılan tekrar Kule'ye döndü' diye yazarlardı herhalde."
Zeynep'in kötüye gittiğini anlayan Ali"Biraz daha dayan! Nasıl olsa çözeceğiz bu sırrı..Gerekirse kafalarına silah dayarKule'nin taşlarını bile konuştururuz!."diyerek işi şakaya vurdu.