Günümüzde para bir tutkuya dönüşmüştür. Hayallerimizin mutluluklarımızın üzüntülerimizin korkularımızın hırslarımızın tam merkezinde para yer almaktadır. Paraya tapıldığını ve paranın inanç dünyamızın bir numaralı aktörü haline geldiğini görmek için bir bilge olmaya hiç gerek yoktur.
Çevremizin de etkisiyle kendi kendimize biçtiğimiz hayat standartımızı tutturmak için çalışır didinip dururuz. Maalesef bu yolda yaşamın bize sunduğu nimetlerden ve özümüzden kopar gururumuzu ve şahsiyetimizi kaybeder hatta başkalarına ve doğaya zarar verecek kadar da "şeytana" uyarız.
Ne var ki aşık olduğumuzda ve içimiz sevgi dolduğunda gözümüz hiç birşeyi görmez. Sevginin yüksek frenkansı bizi uçurur enerji dolarız. Pozitif enerji içimizi kaplar ve hayatı bambaşka bir gözle görmeye başlarız. İçimizdeki "öz" ortaya çıkar.
Barbara Wilder sıkıntılara boğulduğumuz bu çağda parayla olan ilişkimizi kökünden değiştirecek etkili bir bakış açısı sunarken aynı zamanda pratik yöntemlerle bunu nasıl gerçekleştireceğimizi anlatmaktadır.
"Para Sevgidir" paranın bugün algılandığı klasik şeklinin tam aksine "kutsal" bir özü olduğunu hatırlatmaktadır bizlere. Paranın ve sevginin aynı özde birleştiğini ispatlamakta ve asla bir arada düşünemeyeceğimiz her iki kavramı bütünleştirmeyi önermektedir.
Unutmayalım ki "herşey" bizlerin bakış açısına bağladır. Önce bakış açımızı sonra hayatımızı değiştirebiliriz...