Asya İmparatorluğu'na yeltenen küstah bir düşmanın muhabere meydanlarına gelmek cesaretinde bulunan orda kumandanlarıyla kumanda heyetleri günlerden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin savaş esiri bulunuyorlar. Düşmanın başkumandan tayin ettiği general birçok gece ve gündüz ümitsizce muharebeyi ve her kurtuluş çaresini tecrübe ettikten sonra nihayet maiyetindeki generaller ve kurmayları ve kumanda ettiği ordunun elinde kalabilenleriyle teslim oldu. Eğer Yunan kralı da bugün esirler meyanında bulunmuyorsa; bu taç sahiplerinin işleri esasen yalnız milletlerinin sefalarına iştirak etmek olduğundan muhabere meydanlarının felaketli günlerinde onların saraylarından başka bir şey düşünmemek tabiatlarından olduğundandır. Batı fabrikalarının çelik zırhları ile kaplanan muazzam Yunan orduları artık Anadolu dağlarında subayları tarafından terk edilmiş zavallı sürüler cinayetlerinden dehşete düşerek kudurmuş kitleler ve ağaç diplerinde kalmış dermansız yaralılardan ibaret kaldı. Düşman ordularının savaş malzemesi hemen üçte iki itibarıyla topraklarımızdadır.Büyük Türk Milleti! Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet dostlarımıza emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları on dört gün zarfında büyük bir düşman ordusunu imha ettiler.
BÜYÜK VE NECİP TÜRK MİLLETİ! ANADOLU'NUN KURTULUŞ ZAFERİNİ TEBRİK EDERKEN SANA İZMİR'DEN BURSA'DAN AKDENİZ UFUKLARINDAN ORDULARININ SELAMINI DA TAKDİM EDİYORUM.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL
12.09.1338 (1922)